GAZ BAHANE İPEK YOLU ŞAHANE

Sovyetler Birliği’nin 1991’de çöküşünün ardından Orta Asya’da açılan yeni fırsatların en iyi şekilde nasıl kullanılacağı olmuştur. Son 30  yıl boyunca ABD, bu kilit stratejik bölgede siyasi nüfuz uğruna ve 2001 yılı itibari ile kurulan Orta Asya Cumhuriyetlerinde (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan) dünyanın kullanılmayan en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerinden yararlanma hakkı için Rusya, Çin, Avrupalı güçler ve Japonya ile rekabetleri yıllardır sürmektedir. Ancak bu rekabeti unutturan, “Yeni Anormal” başlığı ile dezenfektan ve hydroxycloroquine yani namı değer sıtma ilaçları ve tedarik zinciri savaşlarının yeni başrol sahibi olduğunu farkedenler etti, edemeyenler her tweetten çıkan yorumların üzerine süslü havadislerin gazına gelmeyi seçti.

Kazakistan’da Mangistav bölgesinde başlayan akaryakıt zammı protestoları üzerine, ülke genelinde OHAL ilan edildi  ve 2022’nin ülkeye verdiği ilk haberi ise; Kazak hükümetinin istifa etmesi oldu.

Bu istifa sürpriz bir gelişme değildi. Çünkü Kazakistan’nın 2014 yılının Ocak ayında Elbaşının Ulusa sesleniş konuşmasında, 2050 stratejileri, “Olgunlaşan devletin yeni siyasi istikameti” başlığı ile açıklanmış, adım adım uygulanmaya başlanmış olmasıydı. Bu hedeflerin ilk maddesinde ise; her şeyden önce 2050 stratejisi yepyeni bir siyasi rota olarak belirlenmiş, özellikle dijital devlet yönetimi konusunda önemli bir adım da atılmıştı. Bu adımların en büyük işareti ise; Astana Financial Services Authority (AFSA) Asta Astana Finansal Hizmetler Otoritesi (Dijital) Merkezinin, expo 2017 Future Energy uluslarası Enerji fuarı ile birlikte açılışı gerçekleşmişti.

Elbette 2050 dönüşüm stratejilerinin merkezinde; Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) ve bu konseyin hedefi olarak da, Türk dünyası birleşik devletlerinin oluşturulması bulunuyor.

Konsey’in, Türk dünyası birleşik devletleri oluşturulmasının amacını 31 Mart 2021’de gerçekleşen zirvede; Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra liderler ilk kez bir araya gelerek daha net açıklamalarda bulunmuştu.

Zirvenin en can alıcı haberi ise; Kazakistan’ın Türkistan kentinin Türk dünyasının manevi merkezi ilan edilmesi oldu. Türk dünyasındaki İstanbul, Semerkant, Buhara, Şuşa, Bakü, Almatı gibi diğer kentlerin de en kısa sürede özel statü alabileceğine işaret edildi.

Zirvenin altın vuruşu ise; “Türk Konseyi Stratejisi 2020-2025 ve Türk Dünyası Vizyonu – 2040” masaya yatırılarak,Konsey’in hazırladığı, “Türk Konseyi Stratejisi 2020-2025 ve Türk Dünyası Vizyonu – 2040” olarak belirlenmesiydi.

Türk Dünyası Vizyonunu, altı en kalın biçimde çizilerek, büyük harflerle, sessizliğini koruyan, bu masayı ne yapsak da dağıtsak diyenlere duyurmuşlardı. Sınırı olmayan dağıtmakta usta olan sınırsızlara Konsey altı çizili yüksek sesli 2040 yol haritasını şu şekilde bildirmişti. Konsey’in 2040’a kadarki yol haritasının en kısa sürede tamamlanacağını, güçlü dış politika ve GÜVENLİK koordinasyonu, Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalanması, ulaşımda sınırların açılması, Konsey ülkeleri arasında özellikle iş ve alfabe konusunda güçlü iş birliği sağlandı.

Bu bilgiler ışığında, 4 Ocak 2022’de neler olduğunu, kimlerin nasırları dile geldi de “Ağrıyan, acıyan başımın neresinin arızalı olduğunu sor, sana sebebini söyleyeyim” dertlerini söyleme becerisi olmayanların, 2021 yaz aylarında başlattığı ve halen devam eden bol yangınlı huzursuzluğun nedenini anlayalım.

Kazakistan ve bölgeyi biraz olsun tanıyarak, yorum yapmadan neler olduğuna bakabiliriz.

Mangistav Kazakistan’da bir eyalettir. Merkezi 154.500 (2004 sayımlarına göre) nüfuslu Aktav’dır. Bütün Mangistav eyaleti nüfusu 373.400’dür. Coğrafya Ülkenin güneybatısında yer alır ve Mangışlak Yarımadası’nı da içine alır. Hazar kıyılarında uzun kıyıları vardır. Türkmenistan ve Özbekistan’a sınırları vardır. Mangistav iki Kazak eyaletine de komşudur: Atırav eyaleti ve Aktöbe eyaleti. Eyalet 165.600 km² yüzölçüme sahiptir. Sovyetler Birliği günlerinde petrol mühendislerce bulunmuş ve işlenmiştir. Bunun neticesinde burada sanayi gelişmiştir. Ayrıca Aktav şehrinde Sovyetler’den kalma BN-350 Nükleer Santrali bulunur. Santral 1999 yılında devre dışı bırakıldı. 2011 yılında Kazakistan Mangistau bölgesinde Devlet Petrol ve Gaz Şirketlerinde çalışan işçilerin protesto hareketlerini hatırlamakta fayda vardır.

16 Kasım 2021 tarihinde, yani daha dün; Kazakistan’ın Hazar Denizi’ndeki “Kalamkas teniz” ve “Hazar” petrol sahalarını işletmek için Rusya ile mutabakata varıldı!

Kazakistan petrol ve gaz şirketi KazMunayGaz tarafından yapılan açıklamaya göre, şirket söz konusu petrol rezervlerini ortak işletmek için Rusya’nın 2. büyük petrol üreticisi Lukoil ile anlaştı. Hazar Denizi’ndeki, “Kalamkas teniz” ve “Hazar” petrol sahalarında iş birliği anlaşması, KazMunayGaz Başkanı Alik Aydarbayev ile Lukoil Başkanı Vagit Alekperov arasında imzalandı. “Kalamkas teniz” sahasında 159 milyon ton petrol rezervi bulunduğu tahmin ediliyor. Kazakistan’ın petrol ve gaz sektöründe önemli yere sahip NCOC N.V ve Shell gibi şirketlerin söz konusu projeden maliyetinin yüksek olması nedeniyle vazgeçtikleri duyurmuştu. Rus petrol şirketi Lukoil, temmuz ayında Meksika’daki, “Bölge 4” adlı sahanın işletim haklarının yüzde 50’sini 435 milyon dolar bedelle almaya yönelik anlaşma sağladığını açıklamıştı.

Şirketin Meksika’daki enerji yatırımlarını sürdürdüğü bilgisine yer verilen açıklamada, “Meksika’daki Bölge 4 adlı sahanın işletim haklarının yüzde 50’sini 435 milyon dolar bedelle almaya yönelik proje yürütücüsü PetroBal ile anlaşma sağladık. Proje, Meksika Körfezi’nde 58 kilometrekare alana sahip iki parselden oluşuyor.” ifadesine yer verildi. Alınan bölgedeki toplam rezervlerin yaklaşık 564 milyon varil petrol olduğuna işaret edilen Lukoil açıklamasında, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Meksika’daki ilgili devlet kurumlarının onayı ise kapıda!

“Hiçbir şey bilmiyoruz – bu birincisi.

Bu yüzden çok alçakgönüllü olmalıyız – bu ikincisi.

Bilmediğimiz halde bildiğimizi iddia etmemeliyiz – BU DA ÜÇÜNCÜSÜ!”

Hayat Problem Çözmektir

Karl Raimund Popper